Daha sonra manastırın olduğu bölgeye geliyoruz bu alanda otopark,dere kenarında oturulacak alanlar ve yemek yenilebilecek restorantlar yer alıyor.İsterseniz aracınızı burada bırakıp Sümela'ya patika yoldan çıkabilirsiniz isterseniz de aracınızı yukarı park edip direkt Sümelaya girebilirsiniz ben patika yoldan yürümenizi tavsiye ediyorum çünkü kendinizi harikalar diyarında geziyormuş gibi hissedeceksiniz.
Alabalığımızı yiyip dere kenarında çayımızı içtikten sonra ormanın içinden geçen patika yoldan manastıra çıkabiliriz.
Yolun sonunda yamaca oturtulmuş heybetli bir manastır bizi karşılıyor.Bu vadide havanın açık olduğu zamanlar çok azdır genellikle puslu sisli bir hava hakim olur ve çok yakışır.Açık berrak bir hava varsa yeşilliğin huzuruna doyabilirsiniz.
Manastır bulutların arasında gibidir.Onca yaşanmışlığıyla merhaba der her bir taşı.
Merdivenlerden çıkarsınız sonra da manastırın içine inersiniz merdivenlerden eşsiz bir ortam kocaman bir avlu hiç tahmin etmezsiniz içinin o kadar geniş olduğunu.
Rengarenk freskler sizi büyülüyor.Orada daha uzun kalmayı arzulayacağınız bir hissiyat uyandırıyor ama mümkün değil.Vaktiyle orada kalan insanlar ne kadar da şanslılarmış diyorsunuz. Kilise içinde Meryem ana figürleri bulunur.Manastırın içerisinde yer alan kilisenin apsis kısmında Meryem Ana İsa peygamber ve kutsal kitap İncilden sahneler resmedilmiştir.Yine kilisede İsa peygamberin havarilerine de yer verilmiştir.Adem ile Havvanın yaratılışı yasak meyvayı yemeleri ve cennetten kovulmaları art arda gösterilmiştir.İki büyük melek Mikail ve Cebrail de fresklere konu olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder